Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, bu yıl ilkbaharın tarihteki en sıcak ikinci bahar olarak kayıtlara geçtiğini, ancak yaz aylarında küresel çapta Sıcaklık rekoru beklenmediğini bildirdi.
Avrupa Birliği Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin verilerine göre, Mayıs 2025 küresel ortalama sıcaklığı 15,79 dereceyle en sıcak ikinci mayıs ayı olurken, deniz yüzeyi sıcaklığı da 20,79 dereceyle benzer şekilde ikinci sıraya yerleşti. Sanayi öncesi döneme kıyasla sıcaklık farkı 1,4 dereceye gerilerken, 22 aydır devam eden “1,5 derece üstü” dönemi sona erdi.
"Bu yaz rekor beklemiyoruz ama yine çok sıcak"
AA muhabirine konuşan Prof. Dr. Kurnaz, “2025’in başından mayısın sonuna kadar geçen sürede tam 35 gün, tarihteki en sıcak gün olarak kayda geçti. Yani hala çok sıcak bir yıldayız. Ancak yaz aylarında 2023 ve 2024’teki gibi bir ekstrem sıcaklık rekoru ihtimali düşük” değerlendirmesini yaptı.
Kurnaz, mart, nisan ve mayıs aylarının geçen yıla kıyasla ortalama 0,1 derece daha serin geçtiğini belirterek, “Bu nedenle 2025 baharı, ölçülen en sıcak ikinci bahar oldu. Ancak mayısın son haftasında sıcaklıklar 2024’ün gerisinde kaldı ve fark açıldı” dedi.
“El Nino baskısı yok, ama bu yıl hâlâ çok sıcak”
Bu yıl rekor kırılmama ihtimalinin arkasında El Nino’nun sona ermiş olmasının yattığını söyleyen Prof. Dr. Kurnaz, şöyle devam etti:
“Şu anda dünyada El Nino gibi sıcaklığı yukarı çeken bir etki yok. Bu nedenle 2025, göreli olarak daha serin geçecek. Ancak bunu ‘serin bir yıl’ olarak anlamayalım. Bu yıl, yine kayıtların tutulmaya başlandığı tarihten bu yana ölçülen üçüncü en sıcak yıl olacak gibi görünüyor.”
Türkiye’ye baharda kuraklık ve soğuk etkisi
Türkiye özelinde değerlendirmelerde bulunan Kurnaz, nisan ayında ülke genelinde serin havanın ve don olaylarının etkili olduğunu hatırlatarak, bu nedenle halkın sıcaklıkları önceki yıllara göre daha hafif hissetmiş olabileceğini söyledi.
Ayrıca Copernicus verilerine göre, Türkiye’nin güney kesimleri mayıs ayında kuraklık yaşarken, Avrupa genelinde de nehir akışlarında rekor düşük seviyeler gözlendi. Arktik ve Antarktika’daki deniz buzu alanlarında da ciddi daralmalar kaydedildi.
