Gezi Parkı olaylarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklu bulunan menajer ayşe barım hakkında açılan davada ilk duruşma 7 Temmuz’da yapılacak. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, savcılık tarafından hazırlanan iddianameyi kabul ederek duruşma gününü belirledi.
171 sayfalık iddianamede Barım’a yöneltilen suçlama, "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen ya da tamamen engellemeye teşebbüse yardım" olarak yer aldı. Savcılık, Barım için 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezası talebinde bulundu.
HTS kayıtları delil olarak gösterildi
İddianamede, Barım’ın gezi parkı olayları sürecinde dönemin önemli isimlerinden Memet Ali Alabora, Osman Kavala ve Çiğdem Mater ile temas kurduğu belirtildi. HTS kayıtlarına göre, Barım ile Alabora arasındaki ilk iletişim 30 Mayıs 2013’te, son temas ise 19 Haziran 2013’te gerçekleşti. Savcılık, bu görüşmelerin Gezi süreciyle sınırlı kalmasına dikkat çekti.
Barım’ın sahibi olduğu ID İletişim Danışmanlık Şirketi’ne bağlı sanatçıların, sosyal medya üzerinden eylemlerle ilişkili içerikleri sistemli biçimde yaydığına işaret edilen iddianamede, şirketin “occupyturkey” ve “DirenGeziParkı” etiketlerini kullanarak kitlesel yayılım sağladığı öne sürüldü.
"Sanatçıları sahaya yönlendirdi"
İddianamede, Barım’ın sanat camiasında etkili bir rol üstlendiği, şirketine bağlı sanatçıları Gezi Parkı’na yönlendirerek olayların örgütlü bir biçimde yayılmasına katkı sunduğu ifade edildi. Bu eylemlerin, spontane değil sistemli bir organizasyonun parçası olduğu ileri sürüldü.
Barım’ın, daha önce herhangi bir teması olmamasına rağmen Gezi sürecinde Alabora ile 3, Kavala ile 39, Mater ile ise 14 kez görüştüğü vurgulandı. Bu görüşmelerin “eylemlerin koordinasyonu ve yaygınlaştırılması” açısından delil niteliği taşıdığı belirtildi.
Ayşe Barım, 7 Temmuz’da İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hâkim karşısına çıkacak.
BHA
