Atakum Belediyesi ve TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Samsun Şubesi iş birliğinde ‘İklim Değişikliğine Uyum Çalışmalarında Yerel Yönetimlerin Rolü’ konulu söyleşi programı, Hasan Ali Yücel Gençlik Bilim ve Sanat Merkezinde gerçekleştirildi. Programa Atakum Belediye Başkan Vekili Halil Taşkın, Atakum Belediye Meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, öğretim üyeleri ve vatandaşlar katıldı. Doğa dostu çalışmalarıyla ulusal ve uluslararası platformlarda önemli başarılara imza atan Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı ve Çevre Yüksek Mühendisi Lokman Atasoy’un değerli bilgiler paylaştığı program ilgiyle takip edildi. Atasoy, Antalya’da hayata geçirilen projeler temelinde iklim değişikliği, çevre kirliliği ve aşırı turizm hareketliliği konularında yapılabilecek çalışmaları değerlendirdi.
“YEREL YÖNETİMLERİN DESTEKLENMESİ LAZIM”
Atasoy, dünya gündeminde olan aşırı turizm hareketleri ile ilgili olarak “Çok yoğun göç alan ve turizm hareketinin olduğu yerlerde konaklama vergisi diye bir şey var. Dünyanın birçok ülkesinde uygulanıyor. Hem turizm tanıtım ve geliştirme ajansı hem de konaklama vergisi adı altında bizde de iki yıldır alınıyor. Samsun’da dahil bütün oteller konaklama vergisi alıyor. Cirodan yüzde 2 oranında, Türkiye Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansından (TGA) yüzde 0,5, yani yüzde 2,5’luk bütün turistik işletmelerden alınan para var. Bu paranın yurt dışı yerlerde yüzde 70-80’i, bazen de tamamı belediyeye aktarılıyor. Çünkü turizm hareketi olduğu zaman gelen kişinin ulaşımı, atık yönetimi, atık su hizmeti var. Tüketim, turistlerde biraz daha fazla oluyor Dolayısıyla turizmin getirdiği aşırı yük ve çevre baskısı oluyor. Bu konuda, yerel yönetimlerin mutlaka desteklenmesi lazım. Güçlü bir kent için güçlü bir altyapıya ihtiyaç var.” diye konuştu.
“ORTAK AKILLA HAREKET ETMELİYİZ”
Belediye bünyesinde oluşturulacak çevre kurullarının önemine değinen Atasoy “Yerel yönetimler olarak çalışmak zorundayız. Çevreyi ortak değerimiz olarak, siyaset üstü görüp merkezi bir konuma yerleştirmeliyiz, bütün birimlerimizle mutlaka ele alınmalıdır. Bir meclis kararı ile çevre kurulu oluşturduk, bu ilçe belediyelerde de olabilir. Sivil toplum kuruluşlarıyla, farklı görüşlerle ve ortak akılla çalışmak mecburiyetindeyiz. Çevre kurulunda özellikle çevre konusunda çalışan başarılı STK’lardan oluşan bir yapı oluşturduk ve bu yapı Antalya’nın çevre gündemini, çevre sorunlarını ele alacak şekilde toplanıyor. Çevre meselelerine bilim ve tekniğe dayalı konularla yaklaştık ki, bu çok kabul gördü. Örneğin bizim Saros Paljı’nda, tankerlerin gelip orada atıklarını verebileceği mega bir liman projesi vardı. Bizim ortak akılla sunduğumuz çalışmayı Ulaştırma Bakanlığı dikkate aldı ve bu projeden vazgeçti.” cümlelerini kaydetti.Habersam
“YEREL YÖNETİMLERİN DESTEKLENMESİ LAZIM”
Atasoy, dünya gündeminde olan aşırı turizm hareketleri ile ilgili olarak “Çok yoğun göç alan ve turizm hareketinin olduğu yerlerde konaklama vergisi diye bir şey var. Dünyanın birçok ülkesinde uygulanıyor. Hem turizm tanıtım ve geliştirme ajansı hem de konaklama vergisi adı altında bizde de iki yıldır alınıyor. Samsun’da dahil bütün oteller konaklama vergisi alıyor. Cirodan yüzde 2 oranında, Türkiye Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansından (TGA) yüzde 0,5, yani yüzde 2,5’luk bütün turistik işletmelerden alınan para var. Bu paranın yurt dışı yerlerde yüzde 70-80’i, bazen de tamamı belediyeye aktarılıyor. Çünkü turizm hareketi olduğu zaman gelen kişinin ulaşımı, atık yönetimi, atık su hizmeti var. Tüketim, turistlerde biraz daha fazla oluyor Dolayısıyla turizmin getirdiği aşırı yük ve çevre baskısı oluyor. Bu konuda, yerel yönetimlerin mutlaka desteklenmesi lazım. Güçlü bir kent için güçlü bir altyapıya ihtiyaç var.” diye konuştu.
“ORTAK AKILLA HAREKET ETMELİYİZ”
Belediye bünyesinde oluşturulacak çevre kurullarının önemine değinen Atasoy “Yerel yönetimler olarak çalışmak zorundayız. Çevreyi ortak değerimiz olarak, siyaset üstü görüp merkezi bir konuma yerleştirmeliyiz, bütün birimlerimizle mutlaka ele alınmalıdır. Bir meclis kararı ile çevre kurulu oluşturduk, bu ilçe belediyelerde de olabilir. Sivil toplum kuruluşlarıyla, farklı görüşlerle ve ortak akılla çalışmak mecburiyetindeyiz. Çevre kurulunda özellikle çevre konusunda çalışan başarılı STK’lardan oluşan bir yapı oluşturduk ve bu yapı Antalya’nın çevre gündemini, çevre sorunlarını ele alacak şekilde toplanıyor. Çevre meselelerine bilim ve tekniğe dayalı konularla yaklaştık ki, bu çok kabul gördü. Örneğin bizim Saros Paljı’nda, tankerlerin gelip orada atıklarını verebileceği mega bir liman projesi vardı. Bizim ortak akılla sunduğumuz çalışmayı Ulaştırma Bakanlığı dikkate aldı ve bu projeden vazgeçti.” cümlelerini kaydetti.Habersam
